Saturday, September 8, 2012

Gondol








Bu sabah kalktık.Kaldığımız otelin restoranında bir fincan kahve içip,beyaz pizza yedik.Kahve fincanına bakıp iç geçirdik."Ahhh keşke demli bir çay olsa da içsek." diye.

Fikrimiz film festivaline katılmaktı.Bugün bir Türk filmi vardı festivalde.Onu izlemeyi planlıyorduk.Ama olmadı.

Neden?

Çünkü Simge'nin canı birden bire gondola binmek istedi.

Devrim de kardeşini kıramayınca atladılar bir gondola başladılar Venedik'in içindeki kanallarda gezinmeye.

Simge gondoldan kolunu sarkıtıp suyun içine daldırdı.Suyun koluna çarpması ruhunu dinlendirdi.Ruhu o kadar çok dinlendi ki şarkı söyleme gafletinde bulundu.Çevresindeki bir çok insan şarkı söylerken Simge'ye dönüp baktılar buruşturdukları yüzleri ile.Simge'de onlar anlamasın diye Türkçe sözcükler saçtı etrafa.Biraz abartmış olacak ki Devrim eliyle kapattı ağzını.Sonra da dakikalarca güldüler birbirlerine.

Gondoldan indiler.Yemyeşil bir bahçe buldular.Oturdular çimlerin üzerine.Devrim heyecanla İtalya'da üniversiteye başladığı için ne kadar heyecanlı olduğunu anlattı.Sinema ve televizyon okumak en büyük hayali idi.Devrim bu kadar heyecanlı iken Simge karanlıklar içinde kalmıştı.Abisinin heyecanını paylaşmak istese de yapamıyordu.Hiçbir şey demeden sadece dinledi.Yüzüne kondurduğu sahte bir gülümseme ile.

Evet bu aralar biraz canı sıkkın Simge'nin.O da neden böyle olduğunu bilmiyor.

Simge

No comments:

Post a Comment