Tuesday, July 31, 2012

Seksenler 31 Temmuz 2012 İzle TRT1 - 31.07.2012

Seksenler 31 Temmuz 2012 İzle TRT1 - 31.07.2012






1980’li yıllara komik bir bakış Türkiye’nin 32 yıllık geçmişinin ve değişiminin hikâyesi Klasik bir Türk ailesi üzerindeki etkilerini hedefleyen eğlenceli bir dönem sit-com’u olan dizide sosyal hayattaki değişimin, hayatımıza giren yeniliklerin bizleri nasıl etkilediğini gözler önüne serecek Seksenler dizisi bize kaybettiğimiz insani değerleri yeni nesillere tekrar kazandırmak amacıyla geçmişe yapılmış eğlenceli bir yolculuk olacak. Seksenler dizisi o yılları yaşamış olanlar kadar yaşamamış olan gençlerin ve çocukların da ilgisini çekecek. Bir çocuk sobayı, merdaneli makineyi, pul yapıştırıp yolladığımız mektupları, anket defterlerini, siyah önlükleri, kolalı yakaları, sokaklarda koşturarak sürdüğümüz telli arabaları, misket dolu torbaları ilk defa bu dizide görecek.

Seksenler 31 Temmuz 2012 İzle, 31 Temmuz 2012 Seksenler İzle, 31.07.2012 Seksenler İzle, Seksenler 31.07.2012 İzle

Sunday, July 29, 2012

Patlıcanlı Börek


  


Söğüt ağacının altı bu börek yanında orta demde bir çay denizden gelen dalga sesi ile ömür geçirme,nasıl keyiftir değil mi?
İsmet Berkan dı yanlış hatırlamıyorsam,bir yazısında yazıyı söğüdün altından yazdığını ve denize karşı oturduğunu yazıp birde bulunduğu söğüdün,mekanın da fotoğrafını eklemişti.O zaman gerçekten çok ama çok kıskanmıştım hala da eklıma geldiğinde kıskanırım.O zamandan beri de söğüt denince o hafızama kazınan görüntü ile yol alıp hayal aleminde birşeylerin peşien takılırım.


Yakınınızda söğüt varsa bir deniz yakınsa ya da görünüyorsa ya da ses veriyorsa vs vs yapın bu börekten koyun termosa çayınızı ve gidin oturun önce kendiniz sonra benim için..






Ramazan çıktığı gibi termosumu,böreğimi alıp Eylül güzelliği gelen adaya Eylülün ilk haftası gitmeye çalışacağım,kararlıyım!
Madem gideceksiniz bu börekle verelim bari şu sahibinden bir türlü alamayıp sonunda alınan tarifi:-))


Bu arada buraya kadar yazı benden ama tarif anlatım,malzemelerin yazılışı vs tamamen sahibindendir.Esradan tarifi istemiştim bana facebook üzerinden yazdı tarifi ve nasıl yazdıysa aynen onun diliyle aktardım,kopyala yapıştır yaptım.Aslında sadık kalmak meslek icabı birazda malum belgeler işimiz:-)






"Malzemeler:


  • 3 çorba kaşığı süt

  • 5 çorba kaşığı yoğurt

  • Yarım çay bardığı sıvı yağ

  • 3 yufka

  • 1 yumurta

  • 3 adet patlıcan

  • Arzuya göre kıyma, konulmayabilir de ama tarifte var ve bu fotoğraftaki börekte de var.

  • 1 adet orta boy soğan

  • Tuz

  • Karabiber 

  • Ve arzuya göre çeşitli baharatlar, kekik ama çok yakışıyor

Hazırlanışı:


  1. Patlıcanların tüm kabukları soyulur ve minik minik küp şeklinde doğranıp hazır edilir, soğan küp şeklinde doğranıp bir iki kaşık yağla kavrulur ve kıyma ileve edilir. 

  2. Daha sonra doğranmış patlıcanlar ilave edilerek suyunu çekip yağına binene kadar pişirilir, baharatlar ve tuz ilave edilerek iç harcı hazır edilir.

  3. Süt, yoğurt, yağ ve yumurtanın akı bir kaba konup iyice karıştırılır.

  4. Sonra yufkalara fırça yardımıyla bolca tüm yüzeye sürülür,iç harç bitene kadar bu işlem devem eder.

  5. Yufka şekilleri arzuya göre değişir ama sigara şeklinde daha fazla tercih edilebilir., üstüne de kalan yumurtanın sarısı sürülüp 170 derecelik fırında pişirilir,

    Afiyet Olsun Efenimmmm "

Bu tarif için Esraya tekrardan çok teşekkürler!

Saturday, July 28, 2012

1207.6245 (Suman Sinha et al.)




Dynamical Properties of Random Field Ising Model    [PDF]

Suman Sinha, Pradipta Kumar Mandal




Extensive Monte Carlo simulations are performed on a two-dimensional random field Ising model. The purpose of the present work is to study the disorder-induced changes in the properties of disordered spin systems. The time evolution of the domain growth, the order parameter and spin-spin correlation functions are studied in the non equilibrium regime. The dynamical evolution of the order parameter and the domain growth shows a power law scaling with disorder-dependent exponents. It is observed that, except for very small random fields, exchange interaction never wins over pinning interaction to establish long range order.

View original: http://arxiv.org/abs/1207.6245

Friday, July 27, 2012

Batum'dan Samsun'a 4. Gün | Uzungöl - Of - Trabzon

İlk iki gece hava inanılmaz sıcaktı, çadırın içinde bunalmıştık resmen. Hatta uyku tulumlarının içine girmek yerine tamamen açarak yorgan olarak kullanıyordum. Fakat Uzungöl'de altıma ve üstüme uzun-kalın şeyler giyip uyku tulumunun içine girmeme rağmen resmen dondum :)

Sabah 6.30 gibi uyandık, hazırlıklar falan tamamlandıktan sonra ufak bir zincir temizliği ve ardından zincir yağlamasına geçtik.
















Hazırlıklar tamamlanınca dün fotoğraf çekilemediğimiz birkaç yer vardı onları hallediyoruz :)






























Emre Abi'nin makinesinden yine kartpostallık bir fotoğraf daha çıkıyor, manzara gerçekten muhteşem. Uzungöl'den yukarı yaylalara çıkan bir yol varmış aslında onuda denemek lazım. 























Artık inişe geçmeye hazırız, Uzungöl çıkışına kadar yollar arnavut kaldırımı. Maşalarımızın kilidini açarak devam ediyoruz. Yol 2ye ayrılıyor Uzungöl çıkışında biri sağa biri sola gidiyor. Biz başta sola girdik ama baktık bi terslik var, hemen geri dönüp yaşlı bir teyzemize sorduk Çaykara yolu neresi diye? Sağa doğru gitmemiz gerekiyormuş :) Yolumuzu değiştirip devam ediyoruz. Ayder inişinde yaşadığım kazadan sonra Uzungöl inişinde daha tedbirliyiz. Kaldı ki inişin hemen başında çok tehlikeli 3 tane viraj var resmen 180 derece. Frenleri sıkmama rağmen yeri geldi bisiklet hızlandı. Saatlerce çıkmaya uğraştığımız yolu çok kısa bir şekilde iniyoruz, üzerimizde rüzgardan etkilenmemek için yine yağmurluklarımız var :) 











Çaykara'ya indiğimizde hemen bir marketin önüne çekiyoruz, alışveriş listemiz; kocaman bir ekmek, 2 domates, 2 hıyar, 1 kutu üçgen peynir. Kahvaltımız hazır :) Marketin sahibide Türk olduğumuzu görünce iyice ilgilendi bizimle sağolsun :) 











Çaykara'dan çıktıktan yaklaşık 3-4 km sonra bir otobüs durağına çekiyoruz, yanında da çeşmesi var. Domatesleri, hıyarları yıkayıp başlıyoruz kahvaltıya.























Yanlış hatırlamıyorsam Uzungöl inişinde birde yağmur atıştırmıştı inceden :) 











Kahvaltı bittikten sonra yola koyuluyoruz, ilk hedef Of'taki çay fabrikası.











Bu arada Of'tan yukarı çıkması saatler sürmüştü inişteki veriler;











40 Km yol 23,78 ortalama ile inildi max 49 km hızı görmüşüm. Ortalama yükselebilirdi ama Ayder inişindeki kazadan sonra gerçekten çok tedbirli indik.











Dün fabrikayı gezememiştik, bugün gezmemiz lazım. Fabrika bahçesine yine dün olduğu gibi girdik, çayımızı içtik. Biz çay içerken de bir grup aile geldi, baktık onları gezdirecekler takıldık peşlerine :) Çayın fabrikaya getirilişinden çıkışına kadar tüm aşamalarını gösterdiler. Kalabalıktan ve gürültüden dolayı adamın anlattıklarını tam olarak anlayamasakta temel olarak kaptık. En çok şaşırdığımız durum ise, çaylar 30 kiloluk hava geçirmez çuvallara doldurulduktan sonra İstanbul ve Ankara'ya gönderilip orada paketleniyormuş. Emre abinin fabrikadan çay alma gibi bir fikri vardı ama orada satılan çaylarda İstanbul ve Ankara'dan gelen çaylar, almanın pek bir anlamı yok kısacası :) 
















Fabrika'dan bikaç fotoğraf;






























Gezi bitti, fabrika önünde de son fotoğraflar, artık yola çıkmaya hazırız :) İlk durak Sürmene...

























Sürmene'de meşhur Sürmene pidesi yenecek ve bıçak alınıcak :) Hoş ben geçen sene almıştım aslında ama Emre abiyle de bir gidelim bakalım dükkana.











Karadeniz'in biz seferiler için sanırım en büyük sıkıntısı lokantaların vs hep iftarda açık olması. 























Sürmene'ye girdik, anayol üzerinde herkese tavsiye edebileceğim "Ayhan Sürmen Serender Restorant" var. Oraya giriyoruz, geçen sene de burada yemiştim bu sene de burada yiyorum. Emre abiyle ben çok aç değiliz ama en azından pideyi tadalım diye ikimize 1 tane söylüyoruz. Gayette doyurucu oldu, pide fiyatı 10 Lira. O pideye göre çok yüksek bir fiyat değil kesinlikle.


















Pide olayını falan bitirdikten sonra yine yol üzerinde (geçen sene yoktu), meşhur Sürmene bıçağı dükkanlarına gidiyoruz. 2 tane firma var kısaltmaları harika. Biri bu arkadaşlara kısaltmanın ne amaçla yapıldığını söylememiş heralde :) Biri Sürbısa diğeri Sürdövbısa :) 











Biz Sürbısa'ya girdik, geçen sene de oradan almıştım. İlçe merkezinde ki dükkanlarından. Emre abi arkadaşlarına ufak hediyelik çakılar aldı, ben de nasıl bir gaflette bulunduysam babasına kurban bıçağı isteyen ev arkadaşımı aramış bulundum. 1-2 bıçak alacam derken koca kutuda Kurban Seti alıyorum satırlı matırlı :) Neyse ki heybemin üst bölmesi çok dolu değildi, oraya sağlamca yerleştirdikten sonra artık bisikletim 2 kilo kadar daha ağır, rampalarda farkedicek muhtemelen :) 











Sürmene çıkışında karşı şeritten bir ses duyuyoruz ve çeşme başında bir bisikletçi bizi su başına davet ediyor. Bisikletleri kenara çekip karşıya geçerken baktım ki bisiklet Kron, tamam abi bu Türk diyorum Emre Abiye. Sevgili Peyami Nazik ile burada tanışıyoruz, kendisi yola Adana'dan çıkmış. (Umarım yanlış hatırlamıyorumdur) Antalya'da 2 ay kadar konaklamış ardından buralar gelmiş. Türkiye turunda, amacı Hopa'ya gittikten sonra Kars'a geçmek ve aşağı inerek Hatay, ardından Adana'da turunu noktalamak. Kendisi şuan turuna devam ediyor, şans eseri burayı okursa, başarılar diliyorum. Umarım kazasız belasız şekilde turunu tamamlar. 











Peyami Beyle fotoğrafımız;























Yola devam ediyoruz, Of - Trabzon arasında kısa mesafeli de olsa eğim oranı az olmayan rampalar varmış. Bugün kendim de ilk 3 günkü enerjiyi bulamıyorum nedense.











Araklı çıkışında tek bir tünel geçiyoruz. Diğer geçtiğimiz tünellere göre uzun bir tünel, fakat asıl hedefimiz Samsun - Ordu yolunda ki 4 kilometrelik tünel :) 























Bugün hedefimiz Maçka'ya varıp orada yatmak, ertesi gün ise Sümela Manastırına çıkıcaz. Trabzona yakın bölgede benim aynakol vites ayarım bozuldu bir türlü 1e geçmiyor. Rampalarda da bu durum oldukça zorlamaya başladı, ne Emre abi ne ben anlamıyoruz vites ayarından. Hemen telefon joker hakkımızı kullanarak Emre Abi'nin Tokat'taki bisikletçisi İsmail Abiyi aradık. O biraz yardımcı olmaya çalıştı ama yine de yapamadık.











Bu arada Trabzon'a yaklaşık 20-30 km kala Hollandalı dostumuz Frank dün az yol gittiklerini ve bugün Trabzonda dinlenme gününde olduklarını söyleyen bir mesaj attı. Hotel Benli'de 30 Liraya kaldıklarını da belirtmiş. Bizde diyoruz ki gidelim 1 saat oturur bişeyler içer Maçka'ya devam ederiz. Trabzon'a girdik ama Trabzon giriş tabelasını görmediğimiz için fotoğraf çekilemedik önünde. Kaldıkları oteli hemen bulduk, Frank ve Martje'de geldi, selamlaşmanın ardından sizde burada kalsanıza dediler. Emre abiyle ufak bir bakışmanın ardından abi ben bittim burada kalalım dedim :) Emre abinin bugün enerjisi yerinde devam edelim desem bırakın Maçka'yı Sümela'ya çıkacak ama ben kötü olunca bizde burada konaklama kararı verdik. Otelde deniz manzaralı odalar da varmış ayrıca. Hemen Frank'ların bir üst katında oda tahsis ettiler adam başı 15 Lira, temiz bir yatak ve duş imkanı da var üstelik. Bikaç saat dinlenmenin ardından beraber yemeğe çıkmak üzere sözleştik Frank'larla. Bu arada vites ayarı konusunda sağolsun Frank yardımcı oldu ve sorunu çözdük. 











Otelin bu kadar ucuz olmasının sebebi de daha önce burada yabancı bir bisikletçi tam 6 ay kalmış ve otel sahibi ona böyle güzel bir fiyat yapmış. Adam da sen her bisikletçiye bu fiyatı yapıcağına söz ver bende tüm forumlarda yazayım demiş ve yazmış. Her gün 3-4 bisikletçi geliyor diyor adam. Bisikletçilere özel fiyat kısacası bu 15 TL.











Duş ve dinlenme olayını hallettikten sonra yemeğe çıkıyoruz, kısa bir yürüyüş...










Otel sahibine yemek yenilebilecek ucuz ve güzel bir yer sorduk Çınar Restoranı önerdi. İyi dedik gidelim, gittik fakat çok az yemekleri kalmış. Yarın ramazanın ilk günü ve Çınar Restoran 1 ay boyunca kepenk kapatıyor. Çıksak mı girsek mi derken garsonun biri burası 50 yıllık çınar abi siz geçin biz sizi doyururuz diyince geçip oturduk. Ustada sağolsun önden çorbalarımızı gönderdi, arkadan herkese karışık yemek, ikram olarakta ortaya et şiş ve ızgara köfte. Artı olarakta yemek sonrası baklava :) E ramazandan önceki son müşterileriz olsun artık o kadar. Hoş ben ertesi gün mideyi ve motoru bozdum ama yediklerimden midir, yoksa üşütmekten midir bilemiyorum. Benden başka kimsede bir sorun yoktu.

Yemek dönüşü otelin fotoğrafı;
















4. günde bitti, rahat bir yatakta rahat bir uyku yüzü görücez bu gece. 











Rota;























 Tur Verileri:






Toplamda Geçilen Tünel Sayısı: 17






4. Günde Katedilen Kilometre: 95,36






4 Gün Sonunda Katedilen Toplam Kilometre: 415,54






Ortalama Hız: 21,23






Bisiklet Üzerinde Geçen Zaman: 4 saat 35 dakika

















Friday, July 20, 2012

bursaya Kuzgun abimle - The gitmek Raven fakat


Amerikan edebiyatının unutulmaz isimlerinden abimle olan Edgar Allan Poe, bir seri Kuzgun izle katilin abimle peşinde polis ve özel dedektiflerle iş birliğine murat girer. Zira bu seri katilin işlediği cinayetler Poe The raven izle hikayelerinin bursaya de izinden gitmektedir. Baltimor kasabasından bursaya gelen genç dedektif Fields ve yazar Poe bu sıra dışı katilin peşine gideceklermiş düşerler ve kıyasıya bir kedi-fare oyunu ben de başlar. Öte yandan yazarın sevgilisi Emily Hamilton ben de katilin birincil hedefi haline geldiğinde işler iyice gitmek kızışacaktır... Yönetmenliğini V for Vendetta filmi ile tanıdığımız istiyorum James McTeigue'nin üstlendiği film, psikanalitik istiyorum edebiyata damgasını vurmuş hikaye yazarı istiyorum Edgar Allan Poe'nun yaşamının son dönemlerini dedim konu alıyor. Senaryoda ise Hannah Shakespeare ve Ben dedim Livingston'ın ortak imzası var. Oyuncu murat kadrosunda ise Poe'yu bir şeyler canlandıran John Cusack'ın söyledi yanı sıra, Luke Evans, Oliver fakat Jackson-Cohen ve Alice anlamadım Eve gibi öne çıkan he dedim isimler var.





























 

Thursday, July 19, 2012

Bursa Şehir Rehberi






Bursa çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış, bir ara Osmanlı Devletinin başkentliğinide yapmıştır. Halk arasında evliyalar diyarı olarak da bilinir. Binlerce şifalı termal kaplıcaları şifalı suları vardır. Tabii güzellikleri ile de dünya çapında nam salmış bir ildir. Takımı şampiyon olan Anadolu … Continue reading



The post Bursa Şehir Rehberi appeared first on Şehir Rehberleri.

Source: sehirrehberleri.org

GÜL ve ŞAPKA


















Sinem'imle ben şapkama kumaş ile gül yaptık 

SERÇEV -Sizin Yardımlarınıza İhtiyacımız Var-



Her birimiz günümüzde yardıma muhtaç insanların varlığı ve çokluğu karşısında üzülüyoruz.

Özellikle bu dünyaya farklı fiziksel yoksunluklarla gelmiş çocuklarımız için ...

Onların koşamadığı bahçeler,göremedikleri deniz,duyamadıkları anne sesi,yaşayamadıkları sevinçlerdir  yüreğimizi burkan.Boğazımızın tam orta yerine taş gibi bir yumruk oturtan değil mi?

Biliyorum yaşamak gül bahçesinde gezinmek değil elbette.

Ama öyle zamanlar var ki,kendimizi mis kokulu rengarenk güller arasında, tüm kaygılardan uzak hissederiz.

Sizi bilmem ama ben bu duyguyu küçücük çabalarla gülümsetmeyi başardığım yüzleri gördüğümde sıklıkla yaşarım.

Tüm çabam, ömrümde böyle zamanları daha çok tadabilmek adınadır.

Yaklaşık 10 yıl gibi bir süredir çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında gönüllü çalışmalarım oluyor.

Sizlerinde bildiği gibi Lösev (Lösemili Çocuklar Vakfı) bunların başında ve her daim vazgeçilmez adresimiz.

Ne güzel ve ne çok şey yaptık sizlerle birlikte .

Önce, bir zamanlar üyesi olduğum Altın Örgü Forumda,sonra da Bulut Gölgesinde ve Ravelry de.




Biliyor musunuz adını bu yardım etkinliklerinden alır benim bloğum.

Bir insanı mutlu etmek adına yaptıklarımız, kavurucu bir yaz gününde kısacık bir an serinleten bir bulut gölgesidir benim gözümde.

Öylesine hafif,geçici ama makbul.

Dostlarım bilir,her etkinlik öncesinde yardım yapacağımız adres konusunda titizlenir,kılı kırk yararım tabiri caiz ise .

Yakınlarıma,arkadaşlarıma danışır,fikirlerini alır sonra burada paylaşırım sizlerle.

İsterim ki amacımız hedefinden şaşmasın.El emeği göz nuru işlerimiz doğru yerlerde değerlensin.

Kıymeti bilinsin.Sevgi götürsün,şifa,tebessüm taşısın paketlerimiz.

Kötü niyetli hiç kimse bizim halis niyetimizden nemalanamasın.

Bir dua,bir sıcacık dokunuş,bir güzel gülüştür bizim ödülümüz sadece.

Ama dünyalar kadar büyük ,ama kocaman.

Şimdi bilgi ve deneyimlerimi benim için yepyeni bir adres de değerlendirmek istiyorum.

Yine bu güzel yolda benimle birlikte yürümek isteyen siz dostlarımla birlikte elbette.

Yine çocuklarımız için.

Yine çocuklar gülsün diye.

 SERÇEV için. 

Serebral Palsili (beyin felçli) çok özel çocuklarımız için.

Ekim ayında gerçekleştirmeyi planladığım kermes de emeğiniz,varlığınız ve dualarınızla yanımda olmanız her zaman olduğu gibi yine beni çok mutlu edecek.

Bu vesile ile mubarek Ramazan-ı Şerif inizi şimdiden kutluyorum.

Hayırlara vesile olsun.

Sevgilerimle.




Wednesday, July 18, 2012

I wish I had!




Herkese merhaba! Cuma günü ne güzel bir gündür, bütün işler ertelenir,cumartesi ne yapsak hayalleri kurulur,bir telaş içinde hazırlanıp oralara buralara gidilir..güzel bişeyler yapılır da yapılır :)





Ben de bugün minik yeğenlerimi beklerken sizlere sezonun en sevdiğim, hep benim olsa diye -düşünecek o kadar ciddi meseleleri bırakıp- hayallerini kurduğum cicileri sizlere bir özet geçmek istedim. 






Eğer bir şeyi gerçekten kalpten isterseniz olur! Ben inanıyorum :) hepsi benim olacak! : P











Peplum Bluzlar,etekler hepsine bayılıyorum..














Dantel şortlar,etekler..









Denizler altında yüzbin fersah :)














Bilekten Sandaletler






Çiçekli etekler,şortlar..





Işıl Işıl KOLYELER..





Sırt dekolteli elbiseler..









Kırmızısı var ama çizgili Loafera hasta oldum!






payetlii her bi şey!





Boyfriend pantolonlar vee bu güzelim topuklu sandallar!





Chaneller..!





Bej topuklu&pembiş chanel!





Renkli çerçeveli gözlükler!!





Desenli,çiçekli ojeler..







gül bahçesi gibi canlı tulumlar,etekler,elbiseler..







Mercan ve tonları& clutchlar!



 Bebe yaka..vb metal takılar..Volenli bluzlar ben genelde kalem etek kombini seviyorum ama keten pantolonla da hoş olmuş..







 Sivri burun topuklu..





Renk Renk bileklikler,altın saatler,NEON blazerlar..

















Dantel çorap&taytlar..






Metal Kemerler ve

Turuncu&pembe uyumu..









Şifon gömlekler..






 Vintage mayolar,bikiniler..



Ve en sevdiklerimden peplun etek!

Şimdilik bukadar.. Sezon Trendlerine önce yadırgasak da hepimiz bayılıyoruz !

Mutlu kalın...


Sunday, July 15, 2012

Örgü Moda Örnekleri 13



























Örgü Moda Örnekleri 13

Bayan Örgü Moda Örnekleri,Ladies Knit Fashion Samples

Bayan, Örgü, Moda, Örnekleri, Ladies, Knit, Fashion, Samples